13.12.07

SOS Cocuk Köyü Projesi


Sabah uyandığımızda biraz heyecan biraz da huzursuzluk vardı içimizde. Benim gözümde canlandırdığım yetimhane tozlu bir toprak alanda kurulmuş birkaç kulübede yaşayan, üstübaşı kirli, gözü yaşlı çocuklardı. Yola koyulduk ve kolayca sora sora SOS children village Sanathomi yazılı büyük demir kapıdan içeri girdik motorumuzla. Burası çim alanlar, rengarenk çiçeklerle kaplı, bahçelerle çevrili oldukça bakımlı dokuz evi barındıran harika bir köydü.Bizi köyün müdürü karşılayıp hemen evine davet etti. Çaylarımızı içerken birçok sey öğrendik. SOS köyleri Avusturyalı bir yetim tarafından kurulmuş. Nepal’in en eski ve oturmuş köyü Sanothimi’de dokuz evde toplam doksan çocuk ve dokuz anne bulunuyor. Tüm SOS köyleri çalışanları yerli. Burada yabancıların gönüllü çalışmalarına izin verilmiyor. Amaç çocukların aile ortamında kendi kültürlerine göre yetiştirilmesi. Buraya kabul edilen çocuklar SOS tarafından evlat edilmiş sayılıyor. Yani herhangi bir yabancı buradan çocuk evlat edinemiyor. Yardımlar genelde manevi anne baba projesiyle ulaşıyor köylere. Manevi anne baba olmak için köydeki bir çocuğa her ay 30 euroluk bir yardımda bulunmak yeterli.Buradaki anneler sürekli aynı evde yaşayıp çocuklara bakıyorlar. Yani sabah 9.00 akşam 5.00 işi gibi değil, tamamen buraya adıyorlar kendilerini.Köyü gezmeye başladığımızda,evdeki annelerin çocuklarla nasıl ilgilendiklerini,bu çocukların ne kadar iyi yetiştirildiklerini gözlerimizle görüyoruz.Bu çocuklar iyi giyimli,yaşları 3 günlükle 17 arasında değişen pırıl pırıl ve sevgiye doymuş çocuklar.SOS’in kendi kurduğu okulda İngilizce eğitim alıyorlar.Gözlemlerimize göre,buraya yatırılan paraların her kuruşu yerine ulaşıyor.Çocuklar her yerde çocuk,motorumuzu görünce koşuşturup onlara göre çok büyük olsa da üstüne tırmanmaya çalışıyorlar.Tom da kıramayıp tüm çocuklara motor turu yaptırıyor.Gözlerindeki mutluluk bir ömre bedel.Sonra balonlar ve şeker dağıtıyoruz hepsine.Çocuklarla uzun uzun konuşup tanıştıktan sonra,köy müdürü Nepal bey’e topladığımız 550 euroyu nerede kullanabileceğimizi soruyoruz.Biraz düşündükten sonra şuan da en çok yardıma muhtaç köyün hem yetim hem engelli çocukların barındığı Jorpati köyü olduğunu ve yapılacak kreş için para topladıklarını söylüyor.Biz de bu köyü ziyarete karar veriyoruz.Tozlu toprak yolu takip ederek,bir hastanenin yanındaki köye varıyoruz.Benim için zihinsel ve bedensel engelli çocuklarla karşılaşmak biraz stres yaratıyor.Neyle karşılaşıp nası tepki vereceğimi bilemiyorum.İçeri girince bu köyün biraz daha bakıma muhtaç olduğu anlaşılıyor fakat biri koltuk deyneğiyle diğeri tekerlekli sandalyede iki güleç çocuk bize el sallayınca hemen ortam değişiyor.Ardından zihinsel engelli 10 çocuğun yaşadığı eve gidiyoruz.Burada durum farklı bu çocukların 24 saat bakıma ihtiyaçları var ve çoğu kendi yemeklerini bile yemekten aciz.Bu manzarayı görünce toplanan parayı bu köye vermeye karar veriyoruz. Belçika ve Türkiye’de toplanan 550 euro için yardım edenlere çok teşekkür ederiz. Böyle anlamlı bir yardımla fiziksel özürlü yetim çocuklar için bir kreş açmak mümkün olacak.

1 yorum:

Murat Gungor dedi ki...

Ebru'cugum,

Bu girisiminiz cok kutsal. Sayenizde bir cok cocuk daha iyi bakim olanagina kavusacak. Dedigin gibi cocuk her yerde cocuk ve hepsinin bakima, ilgiye, sevgiye ihtiyaci var ve buna araci oldugunuz icin tesekkur ederim.