Sinir kapisini karayollariyla gecmek sanki bir zaman tunelinden gecmek gibiydi. 100 metre ilerliyorsunuz tum dunya degisiyor. Iran'dan Pakistan'a gectigimizde saatlerimizi 1.5 saat ileriye almamiza ragmen sanki 100 yil geriye gitmistik.Tozlu Taftan sinir kasabasindaki yikik dokuk pasaport kontrol binasinda buyuk bir kalabalik vardi. Karachi'ye giden otobusun yolculari islem yaptirdigi icin bu uzun kuyruga girdigimde tek yabanci oldugum icin beni hemen one aldilar. Islemleri halledip gumruge gittik. Gecis karnemiz oldugundan islemlerimiz hemen halledildi fakat yol arkadaslarimizin dokumanlari yeterli olmadigindan saat 16'ya kadar gumruk binasinda bekledik. Islemler cok uzun ve yavas suruyordu ve onumuzde saatler surecek bir yolculuk vardi. Sonucta Pakistanli gumruk muduru kamyonetlerinde onlarla Quetta'ya kadar gelecek bir gorevli ayarladi ve yola ciktik.
Daha gumruk binasindan cikar cikmaz buyuk bir traktor ustumuze gelmeye basladi, adama bagirip cagirirken asil hatali olanin biz oldugunu farkettik. Binlerce kere unutmamiz gerektigini tekrarlamamiza ragmen, Pakistan'da trafigin soldan ilerledigi aklimizdan cikmisti.
Taftan'dan Pakistan'in herhangi bir sehrine gitmek icin bu colun icinden gecen ve Quetta'ya giden 650 kilometrelik dumduz yolu katetmek gerekiyor. Bu bolgede Pakistan'in nufusunun ancak %1'i yasiyor yani cok issiz. Balochilerin yaninda bircok kabileden gocmen insan da bu topraklarda hayatlarini surduruyorlar.
Bu büyük kismi cökmüs yolda oldukca zor bir sekilde ilerlerken ustune ustluk bir de kum firtinasi basladi. Neyseki kasklarimizi tamamen kapattigimizda bu kum bulutundan etkilenmeden devam edebildik. Bir ara yolun ortasinda bir kamyon kumlara saplandigi icin durmak zorunda kaldik. Kureklerle kumu temizlemeye yardimci olup, kamyon ilerleyince yola koyulduk.
Sadece sari col renginin hakim oldugu bu yola canlilik getiren Pakistan'a ozgu ve herbiri farkli desenlerle,zillerle,ruzgar gulleri ve aynalarla suslenmis kamyonlardi.Sahibinin zevkini yansitiyordu bu ahsap kapili araclar.
Bu arada her polis bolge girisinde durup tum pasaport bilgilerimizi verdikten sonra bizi cipleriyle takip eden kalasnikoflu komadolar tarafindan diger bolgeye kadar eslik ediliyorduk. Su icmek icin bile durmamiz polisleri oldukca huzursuz ediyordu. Sonucta Afganistan siniri boyunca ilerledigimiz icin herhangi bir Taliban saldirisindan korkuluyordu.
Pakistan'in suanda icinde bulundugu durum pek de ic acici degil, belki bunu daha iyi anlayabilmek icin biraz tarihini kurcalamak gerekiyor. Afganistan Sovyetler birligi tarafindan kusatildiginda ( 1978) , o sirada SSCB ile soguk savasta olan ABD'nin maddi destegiyle Pakistan Sovyetlere karsi savasacak militan yetistirmeye baslamis. Kabul'e gonderilen bu savascilar gorevlerini yapip Afganistan'i isgalen kurtardiktan sonra bir kismi Kasmir bolgesini ele gecirmek uzere Pakistan'a geri donmus, iclerinden farkli dusunenler ise Talibani olusturup Afganistan'da zoraki olarak yonetimi ele gecirmis. Giderek buyuyen bu terorist grubu yok etmek icin yillar sonra ABD ve Pakistan tekrar anlasarak birlikte mucadeleye baslamis. Traji komik olan durum, bir zamanlar Amerika'nin maddi destegiyle yetisen Talibanin tekrar ayni kaynakla yokedilmeye calisilmasi.
Hava kararmisti 300 km'yi geride birakip aksam konaklayacagimiz Dalbandin'e vardigimizda. Bu kucuk koy, Afganistan sinirina sadece 22 km uzakta oldugu icin geceyi polis karakolunda gecirmemiz gerektigini soyledi eskortumuz. Iki katli ve ortasinda buyuk bir avlu olan binanin damina yerlestik uyku tulumu ve matlarimizla. Cok actik ve ertesi gunun cok yorucu olacagini bildigimizden polislerle anlasip ciplerinin arkasina yerlesip bir lokantaya gittik. Biz lezzetli yemeklerimizi yemekle mesgulken eskortlarimiz bizi lokantanin kapisinda beklediler. Bu durumun sadece Quetta'ya kadar surecegini dusunuyorduk ama daha sonra yanildigimizi anladik.
Ertesi sabah gunesin dogusuyla uyandik, ve koyun cikisindaki bir cayhanede sutlu caylarimizi ictikten sonra yine eskortla dustuk yola. Ikinci kisim cok daha zordu, bazi yerlerde yol tasli bazi yerlerde kumlu bazi yerlerde tamamen yok olmustu. Bu sekilde yemek bile yemege durmadan devam ettik. Normalde diyet icecekler disinda baska birsey icmeyen Tom ve ben, enerji ihtiyacimizi karsilamak icin bol sekerli gazoz ve kolalarla ayakta durabiliyorduk. Aksam ustu Quetta'ya vardik ve hemen otelimize yerlestik. O aksam otelin bahcesinde delicesine yedik ictik ve erkenden uykuya daldik.
Quetta, Balochistan'in baskenti ve halki genelde kabile bolgesinden goc etmis ,herbiri ayri renk ve gorunuste insanlarla dolu. Ayrica Afgan multecilerinin de cogu burada yasiyor. Bu sehirde iki gun kalip Multan'a dogru yola cikma plani yaptik. Amacimiz mumkun oldugunca cabuk Lahore'a varmakti. Haritada baktigimizda sadece 300 km yol olgunu gorduk ve rahatlikla bir gunde katedecegimizi dusunduk. Bize eskortluk eden gorevli kisa yolun guvenlik nedeniyle turistlere kapatildigini,polisin bu yola bizi sokmayacagini onun yerine guneydeki Sukkur sehrinden gecen 850 kmlik otoyolu tercih etmek durumunda oldugumuzu soyledi. Bu duruma cok sinirlendik ama yapacak birsey yoktu.Sonucta uc gunde aksamlari buyuk sehirlerde duraklayarak Lahore'a vardik.
Hava cok sicak ve nemli oldugundan, yorgunlugumuzu atabilmek icin klimali Luks bir otelde kalmaya karar verdik Lahore'da. Bu sehir cok guvenliydi ama buraya varana kadar surekli polis kontrolunde ilerledik 1450 kmyi. Bu durumda,Pakistan'da daha fazla kalip cok istedigimiz Karakoram bolgesine gitmek mumkun degildi. Biz de Lahore'da 3 gun kalip, bu guzel sehri kesfettikten sonra 30 km ilerdeki Hindistan sinirindan Amritsar'a gecmeye karar verdik. Lahore'da internet Cafe'de Belcika haberlerini okurken Iran'in guney dogusundaki Bam-Zahedan yolunda Belcikali bir kari-kocanin bolgedeki uyusturucu mafyasi tarafindan kacirildigini ogrendik.Tuylerimiz diken diken oldu bu ciftin bizim beraber gezmeyi planladigimiz Stefaan ve Carla oldugunu anlayinca. Cok sansliydik bir an once o bolgeyi Hollandali arkadaslarimizla gecmis olmakla. Once kacirilan ciftin biz oldugumuzu zanneden Iranli ve Belcikali arkadaslarimiz tarafindan mail yagmuruna tutulsak da kisa bir sure sonra olayin bizimle alakasi olmadigi anlasildi herkes tarafindan. Carla bir hafta sonra serbest birakildi fakat Stefaan hala rehin tutuluyor.
Pakistan tecrubemiz 10 gun gibi kisa bir surede ve sadece polislerle iletisim halinde sonlandi. Cok sey ogrendik bu kisa zamanda ve bu ulkeye baris geldiginde birgun tekrar ziyaret etmeye karar verdik.