25.8.07

ESARET DIYARI PAKISTAN


Sinir kapisini karayollariyla gecmek sanki bir zaman tunelinden gecmek gibiydi. 100 metre ilerliyorsunuz tum dunya degisiyor. Iran'dan Pakistan'a gectigimizde saatlerimizi 1.5 saat ileriye almamiza ragmen sanki 100 yil geriye gitmistik.Tozlu Taftan sinir kasabasindaki yikik dokuk pasaport kontrol binasinda buyuk bir kalabalik vardi. Karachi'ye giden otobusun yolculari islem yaptirdigi icin bu uzun kuyruga girdigimde tek yabanci oldugum icin beni hemen one aldilar. Islemleri halledip gumruge gittik. Gecis karnemiz oldugundan islemlerimiz hemen halledildi fakat yol arkadaslarimizin dokumanlari yeterli olmadigindan saat 16'ya kadar gumruk binasinda bekledik. Islemler cok uzun ve yavas suruyordu ve onumuzde saatler surecek bir yolculuk vardi. Sonucta Pakistanli gumruk muduru kamyonetlerinde onlarla Quetta'ya kadar gelecek bir gorevli ayarladi ve yola ciktik.



Daha gumruk binasindan cikar cikmaz buyuk bir traktor ustumuze gelmeye basladi, adama bagirip cagirirken asil hatali olanin biz oldugunu farkettik. Binlerce kere unutmamiz gerektigini tekrarlamamiza ragmen, Pakistan'da trafigin soldan ilerledigi aklimizdan cikmisti.



Taftan'dan Pakistan'in herhangi bir sehrine gitmek icin bu colun icinden gecen ve Quetta'ya giden 650 kilometrelik dumduz yolu katetmek gerekiyor. Bu bolgede Pakistan'in nufusunun ancak %1'i yasiyor yani cok issiz. Balochilerin yaninda bircok kabileden gocmen insan da bu topraklarda hayatlarini surduruyorlar.



Bu büyük kismi cökmüs yolda oldukca zor bir sekilde ilerlerken ustune ustluk bir de kum firtinasi basladi. Neyseki kasklarimizi tamamen kapattigimizda bu kum bulutundan etkilenmeden devam edebildik. Bir ara yolun ortasinda bir kamyon kumlara saplandigi icin durmak zorunda kaldik. Kureklerle kumu temizlemeye yardimci olup, kamyon ilerleyince yola koyulduk.




Sadece sari col renginin hakim oldugu bu yola canlilik getiren Pakistan'a ozgu ve herbiri farkli desenlerle,zillerle,ruzgar gulleri ve aynalarla suslenmis kamyonlardi.Sahibinin zevkini yansitiyordu bu ahsap kapili araclar.



Bu arada her polis bolge girisinde durup tum pasaport bilgilerimizi verdikten sonra bizi cipleriyle takip eden kalasnikoflu komadolar tarafindan diger bolgeye kadar eslik ediliyorduk. Su icmek icin bile durmamiz polisleri oldukca huzursuz ediyordu. Sonucta Afganistan siniri boyunca ilerledigimiz icin herhangi bir Taliban saldirisindan korkuluyordu.



Pakistan'in suanda icinde bulundugu durum pek de ic acici degil, belki bunu daha iyi anlayabilmek icin biraz tarihini kurcalamak gerekiyor. Afganistan Sovyetler birligi tarafindan kusatildiginda ( 1978) , o sirada SSCB ile soguk savasta olan ABD'nin maddi destegiyle Pakistan Sovyetlere karsi savasacak militan yetistirmeye baslamis. Kabul'e gonderilen bu savascilar gorevlerini yapip Afganistan'i isgalen kurtardiktan sonra bir kismi Kasmir bolgesini ele gecirmek uzere Pakistan'a geri donmus, iclerinden farkli dusunenler ise Talibani olusturup Afganistan'da zoraki olarak yonetimi ele gecirmis. Giderek buyuyen bu terorist grubu yok etmek icin yillar sonra ABD ve Pakistan tekrar anlasarak birlikte mucadeleye baslamis. Traji komik olan durum, bir zamanlar Amerika'nin maddi destegiyle yetisen Talibanin tekrar ayni kaynakla yokedilmeye calisilmasi.




Hava kararmisti 300 km'yi geride birakip aksam konaklayacagimiz Dalbandin'e vardigimizda. Bu kucuk koy, Afganistan sinirina sadece 22 km uzakta oldugu icin geceyi polis karakolunda gecirmemiz gerektigini soyledi eskortumuz. Iki katli ve ortasinda buyuk bir avlu olan binanin damina yerlestik uyku tulumu ve matlarimizla. Cok actik ve ertesi gunun cok yorucu olacagini bildigimizden polislerle anlasip ciplerinin arkasina yerlesip bir lokantaya gittik. Biz lezzetli yemeklerimizi yemekle mesgulken eskortlarimiz bizi lokantanin kapisinda beklediler. Bu durumun sadece Quetta'ya kadar surecegini dusunuyorduk ama daha sonra yanildigimizi anladik.




Ertesi sabah gunesin dogusuyla uyandik, ve koyun cikisindaki bir cayhanede sutlu caylarimizi ictikten sonra yine eskortla dustuk yola. Ikinci kisim cok daha zordu, bazi yerlerde yol tasli bazi yerlerde kumlu bazi yerlerde tamamen yok olmustu. Bu sekilde yemek bile yemege durmadan devam ettik. Normalde diyet icecekler disinda baska birsey icmeyen Tom ve ben, enerji ihtiyacimizi karsilamak icin bol sekerli gazoz ve kolalarla ayakta durabiliyorduk. Aksam ustu Quetta'ya vardik ve hemen otelimize yerlestik. O aksam otelin bahcesinde delicesine yedik ictik ve erkenden uykuya daldik.




Quetta, Balochistan'in baskenti ve halki genelde kabile bolgesinden goc etmis ,herbiri ayri renk ve gorunuste insanlarla dolu. Ayrica Afgan multecilerinin de cogu burada yasiyor. Bu sehirde iki gun kalip Multan'a dogru yola cikma plani yaptik. Amacimiz mumkun oldugunca cabuk Lahore'a varmakti. Haritada baktigimizda sadece 300 km yol olgunu gorduk ve rahatlikla bir gunde katedecegimizi dusunduk. Bize eskortluk eden gorevli kisa yolun guvenlik nedeniyle turistlere kapatildigini,polisin bu yola bizi sokmayacagini onun yerine guneydeki Sukkur sehrinden gecen 850 kmlik otoyolu tercih etmek durumunda oldugumuzu soyledi. Bu duruma cok sinirlendik ama yapacak birsey yoktu.Sonucta uc gunde aksamlari buyuk sehirlerde duraklayarak Lahore'a vardik.




Hava cok sicak ve nemli oldugundan, yorgunlugumuzu atabilmek icin klimali Luks bir otelde kalmaya karar verdik Lahore'da. Bu sehir cok guvenliydi ama buraya varana kadar surekli polis kontrolunde ilerledik 1450 kmyi. Bu durumda,Pakistan'da daha fazla kalip cok istedigimiz Karakoram bolgesine gitmek mumkun degildi. Biz de Lahore'da 3 gun kalip, bu guzel sehri kesfettikten sonra 30 km ilerdeki Hindistan sinirindan Amritsar'a gecmeye karar verdik. Lahore'da internet Cafe'de Belcika haberlerini okurken Iran'in guney dogusundaki Bam-Zahedan yolunda Belcikali bir kari-kocanin bolgedeki uyusturucu mafyasi tarafindan kacirildigini ogrendik.Tuylerimiz diken diken oldu bu ciftin bizim beraber gezmeyi planladigimiz Stefaan ve Carla oldugunu anlayinca. Cok sansliydik bir an once o bolgeyi Hollandali arkadaslarimizla gecmis olmakla. Once kacirilan ciftin biz oldugumuzu zanneden Iranli ve Belcikali arkadaslarimiz tarafindan mail yagmuruna tutulsak da kisa bir sure sonra olayin bizimle alakasi olmadigi anlasildi herkes tarafindan. Carla bir hafta sonra serbest birakildi fakat Stefaan hala rehin tutuluyor.

Pakistan tecrubemiz 10 gun gibi kisa bir surede ve sadece polislerle iletisim halinde sonlandi. Cok sey ogrendik bu kisa zamanda ve bu ulkeye baris geldiginde birgun tekrar ziyaret etmeye karar verdik.




IRAN'DAKI SON GUNUMUZ VE KISA KISA IRAN

Sabah erken kalkip, Zahedan sehri uzerinden Pakistan'in sinir kasabasi Taftan'a gitmek icin yola ciktik. Onumuzdeki 3 gunun zorlu olacagini biliyorduk. Kavurucu sicakta, balochistan bolgesini saran collerden gecerek gunde ortalama 400 km yol katetmek zorundaydik.


Balochistan bolgesi Iran'in guney dogusu,Pakistan'in batisi ve Afganistanin guney kismini kapsiyor. Balochiler arap kokenli ve ozgurluklerini kazanarak yeni bir devlet kurma savasi veriyorlar. Bu bolge suanda en kanunsuz bolgeler arasinda sayiliyor.

Tum gun neredeyse hic mola vermeden ogleden sonra Iran sinir kapisi Mirjaneh'e vardik. Yorgunduk,actik ve biran once Taftan'daki misafirhabeye varmak istiyorduk. Tabi hesaplamadigimiz sey iki ulke arasindaki 1.5 saatlik zaman farkiydi. Iran pasaport kontrolunden gectikten sonra oradaki Azeri gorevli bize Pakistan kapisinin yarim saat once kapandigini ve ertesi gunu beklememiz gerektigini soyledi. Besimiz Iran ve Pakistan arasinda kapali kalmistik. Bu tip durumlar icin yapilmis bir misafirhane vardi neyseki. Yanimizdaki Iran Riallerini birlestirip SIkI bir pazarliktan sonra kisi basi 5 YTLye yatak,yemek, bir sise su ve cay icin hotelin sahibiyle anlastik. Bir ay icinde ogrendigim Farsca bayagi ise yaramisti.O gece yemegimizi yerken bizi bekleyen Quetta yolu hakkinda bol bol fikir yurutup sonra da erkenden yattik.

Sabah kalktigimizda Iran'daki bu son gunumuzde geriye bakip biraz dusunduk. Iran bizim icin sadece sinirlari belli olan buyuk bir soru isaretiydi. Bir ay boyunca kendimizce cizmistik yollarini her sehir,her bolge bir renk ,bir koku, bir tat kazanmisti kalbimizde. Iran o kara goruntusunden siyrilip, modern, gorulmesi gereken ve insanlariyla misafirperver bir ulke olmustu gozumuzde.


KISA KISA IRAN
- Iran Turk vatandaslarina vize uygulamadan 3 ay kalma hakki taniyor.Konaklama ve yeme-icme Turkiye normlarina gore oldukca ucuz.

- En cok kafa karistiran konu para birimi. Iran'in resmi para birimi Riyal ve tum baknotlar riyal cinsinden fakat halk arasinda genellikle Tomen ve Humeyni birimleri kullaniliyor. 1 Humeyni = 1000 Tomen = 10000 Riyal. Mesela bir sise su aldiginizda satici sizden 250 tomen istiyor ve siz 2500 riyal veriyorsunuz. Ilk baslarda rahatsiz edici bu duruma daha sonra alisip siz de ayni dili konusmaya basliyorsunuz.

- Iran yuzyillar boyunca bircok imparatorluk tarafindan yonetilmis. 1921 yilinda ,Iran'da ingilizlerin tesviki ile Pavlavi donemi baslamis.Sah'in bati hayranliginin etkisiyle,Iran buyuk bir modernlesme surecine girmis. Bu surec dindar ve tutucu kesime oldukca agir ve hizli geldiginden, o sirada kutsal kent Qom'da yasayan Ayetullah Humeyni'yi destekleyenlerin sayisi gun gectikce artmis. Sah'in Amerikan askerlerine dokunulmazlik verdigi anlasmayi imzalamasi son damla olmus ve Saha karsi ayaklandirma baslatan Humeyni sinir disi edilmis.Bu durumda Humeyni once Turkiye'ye sonra da Fransa'ya siginmis. Ileriki zamanlarda,Sah'in aldigi yanlis kararlar ulus capinda buyuk tepkilere neden olmus ve bu duruma daha fazla dayanamayan Sah 1979'da Iran'i terk etmis. Ayni yil ulkeye geri donen Humeyni, dis etkilerden arinmis ve din yolunda ilerleyen dunyanin ilk Sii islam devletini kurmus.

Islam devriminden 27 yil sonra,bugune baktigimizda genc nesilin yasaklardan usanmis, devletin din islerine yogunlasip halkina iyi bir gelecek hazirlamakta ve ulusal siyasette saygin bir yer almakta geri kalmis oldugunu goruyoruz. Bu durum bize Laikligin onemini ve Turkiye'nin Iran olmamasi icin ne kadar kararli olup, direnmemiz gerektigini bir kez daha hatirlatiyor.